48 trilyon dolarlık 18 yeni rekabet arenasında kazanan biz olalım - GapHaberiGapHaberi

10 Temmuz 2025 - 06:28

48 trilyon dolarlık 18 yeni rekabet arenasında kazanan biz olalım

48 trilyon dolarlık  18 yeni rekabet  arenasında  kazanan biz olalım
Son Güncelleme :

17 Kasım 2024 - 16:05

27 views

Her bir KOBİ’miz teknolojiyi baz alan yenilikçi iş bileşenleri,Nesnelerin İnterneti, bulut teknolojisi, Büyük
Veri, mobilite, blockchain, Yapay Zeka ve robotik gibi konularla meşgul olmanın ötesinde; bu alanlarda meydan okuyan modellerin ve üretimlerin içinde olmalıdır. Çünkü Dijital Çağ, yeni değerler ve iş modelleri üretebilenlerin etrafında yükselecektir.

Hem sıkıntılarla mücadele edeceğiz hem de teknolojide, yenilikçilikte ve sürdürülebilir kalkınmada yaklaşan dalgaların üzerinde ilerleyeceğiz. İşte biz, üyelerimizin bunu başarması için çabalıyoruz. Biliyoruz ki bu, zor bir görev. İTO olarak “kurşun kadar ağır” yükümüzün bilinciyle hareket ediyor, Hz. Mevlana’nın pergel metaforunda olduğu gibi pergelin sabit noktasını İstanbul kabul edip tüm dünyaya açılıyoruz. Dünyanın her noktasından geçen ve gittikçe genişleyen daireler çiziyoruz. İş dünyasını üretimde, e-ticaret ve e-ihracatta, yenilikçilikte küresel hedeflerle donatıyoruz.

Üyelerimizi dönüşüme hazırlamakta geç kalmamamız gerektiğini McKinsey’in son raporu bir kez daha teyit etti. Bu rapora göre, yakın gelecekte 18 rekabet arenası global ekonomiyi şekillendirecek. Dolayısıyla 2040 yılına kadar bu 18 endüstrinin 29 trilyon ile 48 trilyon dolar arasında gelir üreteceği öngörülüyor. Bu arenalarda yapacağımız atılımlarla kazanan biz olmak zorundayız.

Gündelik ekonomik tartışmalar içinde kaybolmayıp geleceğe hazırlık yapmalıyız. Çünkü bugün geçerli olan birçok endüstri, yarının arenalarında yer almayacak. Bu nedenle yüksek büyüme ve dinamizm gösteren, ‘benzersiz’ endüstri kategorilerine daha fazla açılmamız gerekiyor.

E-ticaret, elektrikli araçlar, bulut servisleri ve yarı iletkenler gibi sektörler ilerlemesini sürdürürken yapay zeka, dijital reklamlar ve streaming video dönüşüm içindeki teknolojiler olarak öne çıkıyor. Ayrıca tamamen yeni gelişen süreçler de var. Bunlar arasında paylaşımlı otonom araçlar, uzay teknolojileri, siber güvenlik, batarya teknolojileri, video oyunları, robotik, biyoteknoloji, modüler inşaat, nükleer fizyon, hava hareketliliği ve obezite ilaçları dikkat çekiyor. McKinsey’e göre bu 18 alanda 2040 yılına kadar 2-6 trilyon dolar arasında kâr potansiyeli bulunuyor. Bu teknolojilerin küresel milli gelirdeki payı %4’ten %10-16’ya çıkacak. Dolayısıyla bu kategoriler bizim için asıl ve en önemli hedef olmalıdır.

Gelecek 10 yılı, Türkiye’nin yüksek teknolojiyle kalkınacağı bir döneme çevirmek için çalışmaya hemen başlamamız gerekiyor. Biz İTO olarak bu gerçeğin farkında olarak, “başlangıca” katkıda bulunmak için çaba gösteriyoruz. Biliyoruz ki İstanbul ve İTO iş dünyamız için bunu başarmak zorunda. Türkiye için başarmak zorunda. Bu coğrafya için başarmak zorunda.

Ekonomik kârını teknolojiyle artıran, dünyaya hitap eden ve Ar-Ge yatırımlarına daha fazla ihtiyaç duyan teknolojilere yoğunlaşmalıyız. Unutmayalım ki, 2005 yılında dünyanın en büyük 20 şirketi arasında yer alanlardan sadece 4’ü Eylül 2024 itibarıyla ilk 20’de kalabildi. Sonraki 20 yılda bu listeden çıkacak olanların yerine Türk firmalarının geçmesi için şimdiden çalışmalıyız. 2005’te iPhone yoktu, bulut depolama bilinmiyordu, elektrikli otomobiller bilim kurgu gibi görülüyordu. Bugün ise bu teknolojiler hayatımızın bir parçası ve bu alanlarda faaliyet gösteren şirketler dünyanın en büyükleri arasında. Gelecekte Fortune 500 listesinde yer alan Türk firmalarının sayısı kadar başarılı olmuş olacağız. Türkiye Yüzyılı’na ancak Time100 AI listesine adımızı yazdırarak ilerleyebiliriz.

TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin yılın ilk 9 ayındaki yüksek teknolojili ürün ihracatı 6,1 milyar dolar oldu. Toplam imalat sanayi ihracatı içindeki payı ise %3,4 olarak gerçekleşti. İhracatımızda teknoloji yoğunluğunu artırmak için önümüzde büyük bir küresel dönüşüm imkânı var. İş dünyamızı ve tüm sektörlerimizi derinden etkileyecek değişim dalgaları kapıda. Dünyanın 48 trilyon dolarlık yeni rekabet arenalarını kaçırmayalım. Gelecek 10 yılı, Türkiye’nin yüksek teknolojiyle kalkınacağı bir döneme çevirmek için çalışmaya hemen başlamalıyız.

 

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.